otoyol

listen to the pronunciation of otoyol
Türkisch - Englisch
highway

This highway saves us a lot of time. - Bu otoyol bize çok zaman kazandırır.

Whichever highway you decide on, it will be crowded with cars and trucks. - Hangi otoyola karar verirsen ver, arabalarla ve kamyonlarla dolu olacaktır.

road

This road joins the highway there. - Bu yol orada otoyola katılır.

There are roads and freeways wherever you go in America. - Amerika'da nereye giderseniz gidin, yollar ve otoyollar vardır.

expwy
motor way
(Kısaltma) hwy
expressway

The Tomei Expressway connects Tokyo with Nagoya. - Tomei Otoyolu, Nagoya ile Tokyo'yu bağlar.

freeway

My car battery died in the middle of the freeway. - Arabamın aküsü otoyolun ortasında bitti.

Do they have bike lanes on the freeways in Australia? - Avustralya otoyollarında onların bisiklet yolları var mı?

motorway

After the junction take the motorway. - Kavşaktan sonra otoyola git.

The M1 motorway connects London to Leeds. - M1 otoyolu Londra'yı Leeds'e bağlar.

motorway, expressway, freeway otoban
superhighway
autobahn
speedway
autostrada
turnpike
otoyol ağı
(Bilgisayar) network of motorways
otoyol soygunu
highway robbery
otoyol ücreti
(Ticaret) road toll
elektronik otoyol
(Bilgisayar) information highway
elektronik otoyol
(Bilgisayar) data highway
elektronik otoyol
(Bilgisayar) information superhighway
durmanın yasak olduğu otoyol
through way
paralı otoyol
turnpike
Türkisch - Türkisch
Hızlı bir trafik akımı sağlamak amacıyla yapılan, çok şeritli, çift yönlü geniş yol, otoban
otoban
otoyol
Favoriten