Daha az önce başladım.
- I have only just begun.
Az önce Tom'u terk ettim.
- I only just left Tom.
Tom'u uzun zamandır tanıyor musun? Hayır, daha yeni tanıştım.
- Have you known Tom for a long time? No, I've only just met him.
Leyla'nın kabusu daha yeni başlıyordu.
- Layla's nightmare was only just beginning.
Tom son dönemlerde şişmanladı.
- Tom has put on weight recently.
Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
- Recently, they have not been giving her her paycheck on time.
New York ve Tokyo arasında doğrudan uçuşlar son zamanlarda başlamıştır.
- Direct flights between New York and Tokyo commenced recently.
Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- Recently I moved to another apartment.
Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- Recently, I moved to a new apartment.
Geçenlerde diş macunumun markasını değiştirdim.
- I've recently changed brands of toothpaste.
Geçenlerde Tom'a kanser olduğu söylendi.
- Tom was told he had cancer just recently.
Son günlerde Tom'un sağlığı çok bozuldu.
- Tom's health has declined a lot recently.
Tom son günlerde benim için biraz iş yaptı.
- Tom did some work for me recently.
Tom yakınlarda seninle konuştu mu?
- Has Tom talked to you recently?
Yakınlarda Tom'la konuştun mu?
- Have you talked to Tom recently?
O, oldukça yakın zamanda oldu.
- It happened quite recently.
Onun yakın zamanda yayımlanan öykü koleksiyonu Esperanto'da post modern eserlerin meraklılarını heyecanlandırıyor.
- Her recently-released short story collection thrills enthusiasts of postmodern works in Esperanto.
Bu aralar IT sertifikasyonlarına çalışmak için epey zaman harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
Şu sıralar bu problemi tartıştık.
- We have recently discussed this problem.
I've only just cleaned the floor, and you've made muddy tracks!.
I got 51%, so only just passed the exam.