Tom şeytanın avukatını oynamada çok iyi değildir.
 - Tom isn't very good at playing the devil's advocate.
Ben onun bir avukat olmadığına inanıyorum.
 - I believe he is not an advocate.
Vergilerin azaltılmasını savundu.
 - He advocated the reduction of taxes.
Kadınlar için eşit hakları savundu.
 - She advocated equal rights for women.
Sen bizim savunucumuzsun, Tom.
 - You are our advocate Tom.