one of (representing a choice)

listen to the pronunciation of one of (representing a choice)
Englisch - Türkisch

Definition von one of (representing a choice) im Englisch Türkisch wörterbuch

between
arasına

Birisiyle ilk kez karşılaştığında, kendinle arkadaşın arasına konulan mesafeye kesinlikle dikkat et. - When meeting a person for the first time, be sure to pay attention to the distance placed between yourself and your partner.

Tom bir kaya ve sert bir yer arasına sıkıştı. - Tom is caught between a rock and a hard place.

between
arasında

Sinüs ve kosinüs fonksiyonları -1 ve 1 arasında bir değer alır (-1 ve 1 dahil). - The functions sine and cosine take values between -1 and 1 (-1 and 1 included).

Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır. - Difference between Facebook and Twitter is, Twitter is a microblogging service.

between
in between sallantıda
between
Xbetween arada
between
ortada
between
ila

Akşam yemeği saat 9 ila 12 arasında servis edilir. - The evening meal is served between 9 and 12.

Bu ilacı öğünler arasında al. - Take this medicine between meals.

between
aralık

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım. - I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941.

Onlar arasındaki aralık daraldı. - The gap between them has narrowed.

between
aralarında

Tom ve Mary parayı kendi aralarında paylaştılar. - Tom and Mary divided the money between themselves.

Bill ve Joan şekeri aralarında paylaştırdılar. - Bill and Joan divided the candy between them.

between
arada

Arada hep bir kadın var. - There's always a woman in between.

İki arada bir derede. - Between a rock and a hard place.

between
between arasında
between
few and far between nadiren
between
araya

Onun İlk askeri deneyimleri İngiliz sömürge imparatorluğu ve bağımsızlık arayan Boerler arasındaki savaşta yer aldı. - His first military experiences took place in the war between the British colonial empire and the Boers, who sought independence.

between
aralarından
between
ortaya

İki ülke arasında bir diplomatik kriz ortaya çıktı. - A diplomatic crisis arose between the two nations.

Onların aralarındaki rekabet kısa sürede ortaya çıktı. - The rivalry between them was soon apparent.

between
seyrek

Taksiler sağanak sırasında seyrekti. - Taxis are few and far between during a rainstorm.

between
(zarf) arada, ortasında, araya, arasına, ortada, ortaya
between
between you and me söz aramızda
Englisch - Englisch
between

You must choose between him and me.

one of (representing a choice)
Favoriten