Definition von on; used in all the senses of that word, with which it is interchangeable im Englisch Türkisch wörterbuch
- upon
- {e} üzerine
Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.
-Parents try to impress upon their children the importance of honesty and hard work.
Yağmur ormanın üzerine sessizce düştü.
-The rain fell soundlessly upon the jungle.
- upon
- tier upon tier tabaka tabaka
- upon
- sıra sıra
- upon
- {e} bak. on
- upon
- upon my word vallahi
- upon
- Hay Allah
- upon
- upon üzerinde
- upon
- üzerinde
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?
-What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?
Radyonun sesi kulaklarımızın üzerinde patladı.
-The blare of the radio burst upon our ears.
- upon
- alimallah
- upon
- hususunda
Beyaz Rusya Devlet Başkanı Alexander Lukashenko Alexei Dudarev'i doğum günü hususunda tebrik etti.
-Belarusian President Alexander Lukashenko congratulated Alexei Dudarev upon his birthday.
- upon
- şartıyle
Relevante Übersetzungen
Definition von on; used in all the senses of that word, with which it is interchangeable im Englisch Englisch wörterbuch
- upon