Tom Mary'nin gözüne baktı.
- Tom miró a Mary a los ojos.
Gözlerimi açabilir miyim?
- ¿Puedo abrir los ojos?
Sabun gözlerimi acıttı.
- El jabón me irritó los ojos.
Mavi gözlü kız, Jane'dir.
- La chica de ojos azules es Jane.
O sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kızdır.
- Ella es una hermosa chica rubia de ojos azules.
Heriki kızın mavi gözleri var.
- Las dos chicas tienen los ojos azules.
Onu kendi gözlerimle gördüm.
- Lo vi con mis propios ojos.
Onun gözlerinden yaşlar süzülüyor.
- Lágrimas cayeron de sus ojos.
Otur ve gözlerini kapat.
- Siéntate y cierra los ojos.