Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı.
- The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined.
Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız.
- As a result, we play ball inside on rainy days.
Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
- As a result of the war, a great number of victims remained.
Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü.
- As a result of the accident, several passengers were killed.
Tom, Mary'yi bir av tüfeği ile vurdu.
- Tom shot Mary with a shotgun.
Tom John'a av tüfeğini almasını söyledi.
- Tom told John to get his shotgun.
a shotgun wedding.