obvious; distinct

listen to the pronunciation of obvious; distinct
Englisch - Türkisch

Definition von obvious; distinct im Englisch Türkisch wörterbuch

screaming
{s} çığlık atan

Tom çığlık atanı duyabildi. - Tom could hear screaming.

Rüzgar, çığlık atan hayaletler gibi korkutucu geliyor. - The wind sounds scary, like screaming ghosts.

screaming
{s} bağıran

Tom bağıran fanatik kızlardan oluşan bir kalabalık tarafından çevrilmişti. - Tom was surrounded by a horde of screaming fangirls.

screaming
haykıran
screaming
feryat eden
screaming
screaminglyçok gülünç bir şekilde
screaming
göze çarpan
screaming
{s} çok komik
screaming
frapan kahkahalarla güldüren
screaming
{s} gülmekten öldüren
screaming
{s} göz alıcı
screaming
{s} cırtlak
Englisch - Englisch
screaming
obvious; distinct
Favoriten