Bir öğün yemek atlamak size zarar vermez.
 - It won't hurt you to skip one meal.
Öğün atlamak sağlıklı değildir.
 - It's not healthy to skip meals.
Toplantıyı atlamamalıydım.
 - I shouldn't have skipped the meeting.
Dersleri atlamayı bırakmak zorunda kalacaksın.
 - You're going to have to quit skipping classes.
Tom genellikle öğün atlar.
 - Tom often skips meals.
Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.
 - Tom was so busy he skipped lunch.
Bütün çocuklar koşmayı ve zıplamayı seviyorlar.
 - All children love to run and skip.
Yeah, I really should go to the quarterly meeting but I think I'm going to skip it.