nüfuslu

listen to the pronunciation of nüfuslu
Türkisch - Englisch
(place) which has a population of ...: 100.000 nüfuslu bir şehir a city of one hundred thousand people
(family) made up of (so many) persons
nüfus
population

This town is increasing in population. - Bu kasabanın nüfusu artıyor.

The population of Italy is about half as large as that of Japan. - İtalya'nın nüfûsu, Japonya'nınkinin yaklaşık yarısı kadardır.

nüfus
inhabitants

Brazil has almost 200 million inhabitants. - Brezilya'nın hemen hemen 200 milyon nüfusu vardır.

Flevoland now has over 1,400 km² of land and over 400,000 inhabitants. - Flevoland 1.400 km²'nin üzerinde araziye ve 400.000'in üzerinde nüfusa sahiptir.

nüfus
flows of population
nüfus
(Ticaret) personal power
fazla nüfuslu
overpopulated
nüfus
persons, people: Bu evde on nüfus oturuyor. Ten people live in this house
nüfus
population; inhabitants
nüfus
population, number of inhabitants
yoğun nüfuslu
populous

India is poised to surpass China and become the world's most populous country. - Hindistan Çin'i geçip dünyanın en yoğun nüfuslu ülkesi olmaya hazır.

The U.S. gun homicide rate is 15 times higher than other populous, high income countries. - ABD silahlı cinayet oranı diğer yoğun nüfuslu, yüksek gelirli ülkelere göre 15 kat daha yüksektir.

yoğun nüfuslu
densely populated
yoğun nüfuslu
thickly populated
Türkisch - Türkisch

Definition von nüfuslu im Türkisch Türkisch wörterbuch

NÜFUS
(Osmanlı Dönemi) (Nefs. C.) Nefisler, canlar, şahıslar
Nüfus
dirit
Nüfus
popülasyon
nüfus
Ortak bir özellik gösteren kimselerin bütünü
nüfus
Kişi
nüfus
Söz geçirme
nüfus
Bir ülkede, bir bölgede, bir evde belirli bir anda yaşayanların oluşturduğu toplam sayı