most old

listen to the pronunciation of most old
Englisch - Türkisch

Definition von most old im Englisch Türkisch wörterbuch

oldest
büyük

O benim annem değil fakat en büyük ablamdır. - She is not my mother but my oldest sister.

En büyük ağabeyim bekardır. - My oldest brother is single.

oldest
en yaşlı

Odadaki en yaşlı kişi Tom'du. - Tom was the oldest person in the room.

Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir. - Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.

oldest
{s} en eski

Bu, Boston'un en eski restoranıdır. - This is Boston's oldest restaurant.

Yumi Ishiyama Lyoko Takımı'nın en eski üyesidir. - Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.

Englisch - Englisch
oldest