most old

listen to the pronunciation of most old
Englisch - Türkisch

Definition von most old im Englisch Türkisch wörterbuch

oldest
büyük

Tom'un en büyük oğluyla kesinlikle sorunları var. - Tom definitely had problems with his oldest son.

En büyük ağabeyim bekardır. - My oldest brother is single.

oldest
en yaşlı

Hem Facebook'un hem de Twitter'ın en yaşlı üyesi olan Ivy Bean, 104 yaşında öldü. - Ivy Bean, the oldest user of both Facebook and Twitter, died at 104.

Odadaki en yaşlı kişi Tom'du. - Tom was the oldest person in the room.

oldest
{s} en eski

Yumi Ishiyama Lyoko Takımı'nın en eski üyesidir. - Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.

Tom benim en eski arkadaşlarımdan biri. - Tom is one of my oldest friends.

Englisch - Englisch
oldest