most-old

listen to the pronunciation of most-old
Englisch - Türkisch

Definition von most-old im Englisch Türkisch wörterbuch

oldest
büyük

Tom'un en büyük oğluyla kesinlikle sorunları var. - Tom definitely had problems with his oldest son.

O benim annem değil fakat en büyük ablamdır. - She is not my mother but my oldest sister.

oldest
en yaşlı

Odadaki en yaşlı kişi Tom'du. - Tom was the oldest person in the room.

Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir. - Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.

oldest
{s} en eski

Tom benim en eski arkadaşlarımdan biri. - Tom is one of my oldest friends.

Yumi Ishiyama Lyoko Takımı'nın en eski üyesidir. - Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.

Englisch - Englisch
oldest