Türkisch - Englisch
Definition von meyveler im Türkisch Englisch wörterbuch
- (Bilgisayar) fruits
- The seed bearing part of a plant Different kinds of fruits include
- plural of fruit
- For example, nuts, acorns and cones (which contain the seeds of conifers)
- English Botanical Name Hindi Shopping Fruits Apple Malus sylvestris Sabe Bael, Stone apple, Bengal quince Aegle marmelos Bel, siriphal Banana Musa paradisiacal Kela Chakothra Citrus paradisi Pomelo Chin fruit, litchie Lichee Figs Ficus carica Amjeer Grapes Vitis vinifera Angoor Groundnuts Moongfali Guavas Amrood Jackfruit Kathal Jamoon Euginia jambolana Jambul fruit java plum Mango Mangifera indica Aam Buy Online Mashmelon Kharbooja Mulberry Shehtooth Muskmelon Cantalope Kharbooja Orange Citrus aurantium Santra Papaya Carica papaya Papeeta Pear Nashpati Pineapple Ananas Plum Aloobukara Pomegranate Punica granatum Anar Sweet lime Mosambi Watermelon Tarbooj, Kalingad Zizyphus Ber, bor Dry Fruits Almond Prunus amygdalus Badam Buy Online Apricot Prunus armeniaca Khumani Cashewnut Kaju Buy Online Currants Vitis vinifera Kishmish Buy Online Dates Phoenix dactilifera Khajoor Buy Online Pistachio pista Buy Online Raisins Vitis vinifera Kishmish Buy Online Walnut Akrot
- third-person singular of fruit
- benefits; advantages
- meyve
- fruit
Do you want fruit juice?
-Meyve suyu ister misin?
Lemons and limes are acidic fruits.
-Limon ve misket limonu asitli meyvedir.
- meyve
- dessert
What fruit would you like to have for dessert?
-Tatlı olarak hangi meyveyi yemek istersiniz?
I bought three apples and two bunches of grapes for dessert at the market.
-Markette meyve için üç elma ve iki salkım üzüm aldım.
- meyve
- fruit, product; return, profit
- meyve
- product
- meyve
- (dutsu) berry
- meyve
- costermonger
- meyve
- fruitage
- meyve
- frute
- meyve
- lychee
Lychees are one of my favourite fruits.
-Lişe benim en sevdiğim meyvelerden biridir.
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von meyveler im Türkisch Türkisch wörterbuch
- MEYVE
- (Osmanlı Dönemi) (C: Meyvecât) f. Meyva, yemi
- Meyve
- mive
- meyve
- Ürün, sonuç, kâr
- meyve
- Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan organ, yemiş
- meyve
- Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan organ, yemiş. Ürün, sonuç, kâr: "Mektebimizin şapirografla basılan haftalık Fidan'ında, en güzel meyve benim imzamdır."- Y. Z. Ortaç