manzaralı

listen to the pronunciation of manzaralı
Türkisch - Englisch
scenic
having a fine view, scenic
(place) that has a good view; scenic, abounding in attractive scenery
having a fine view
scenically
manzara
{i} scenery

The scenery was too beautiful for words. - Manzara kelimelerle anlatılamayacak kadar çok güzeldi.

The scenery was beyond description. - Manzara kelimelerle tanımlanamıyordu.

manzara
view

This is a view of the Alps. - Bu Alplerin bir manzarasıdır.

Everyone says the view from here is beautiful. - Herkes buradan manzaranın güzel olduğunu söylüyor.

manzara
landscape

I gazed out of the window at the landscape. - Pencereden dışarı manzaraya baktım.

He addressed my full attention to the landscape outside. - Bütün dikkatimi dışarıdaki manzaraya yöneltti.

manzara
scene

The scenery carried me back to my younger days. - Manzara beni daha genç günlerime geri götürdü.

The scenery was beyond description. - Manzara kelimelerle tanımlanamıyordu.

manzaralı balkon
gazebo
manzaralı yol
scenic road
manzara
sight

It was a beautiful sight. - Güzel bir manzaraydı.

You should see the sight. - Manzarayı görmelisin.

manzara
scenic

This place is famous for its scenic beauty. - Bu yer manzarasının güzelliği ile ünlüdür.

There are many scenic places in Xinjiang. - Xinjiang'ta birçok manzaralı yer var.

manzara
{i} spectacle

It's a spectacle you won't forget. - Bu unutmayacağın bir manzara.

manzara
birdie
manzara
picture

He took a picture of the beautiful landscape. - Güzel manzaranın bir resmini çekti.

It remains to be seen what kind of picture we will be faced with in the end. - Bakalım sonunda nasıl bir manzara ile karşı karşıya kalacağız.

deniz manzaralı oda var mı
Do you have a room overlooking the sea
güzel manzaralı yer
beauty spot
manzara
view, sight, panorama, spectacle, outlook
manzara
raree show
manzara
vista
manzara
scene, view; prospect; scenery
manzara
prospect

The hotel has a good prospect. - Otelin güzel bir manzarası var.

manzara
lookout
manzara
paysage
manzara
panorama
Türkisch - Türkisch

Definition von manzaralı im Türkisch Türkisch wörterbuch

MANZARALI
Manzarası iyi olan
MANZARALI
Manzarası olan
manzara
Görünüş: "Boğaz'ın ucundan Karadeniz'e bir kapı gibi açılan manzara..."- H. R. Gürpınar
manzara
Konusu bir doğa veya şehir parçası olan resim, gravür veya desen, tablo
manzara
Görünüş, durum: "Bu sade dekor ölümün manzarasını ulvi bir tablo gibi güzelleştirmişti."- O. S. Orhon
MANZARA
(Osmanlı Dönemi) Dışarıyı görecek pencere
Manzara
görüntü
manzara
Bakışı, dikkati çeken her şey
manzara
Görünüş
manzara
Görünüş, durum, tablo
manzara
Konusu bir doğa veya şehir parçası olan resim, gravür veya desen