Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın.
- Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.
Aptal görünmekten korkuyordum.
- I was afraid of looking stupid.
Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.
- I am looking at the matter from a different viewpoint.
Bir kişinin bir şeye bakış şekli onun durumuna bağlıdır.
- A person's way of looking at something depends on his situation.
Biz güzel manzaraya bakarak ayakta durduk.
- We stood looking at the beautiful scenery.
Bir kişinin nasıl biri olduğunu onun arkadaşlarına bakarak söyleyebilirsin.
- You can tell what a person is like by looking at his friends.
Sen kötü görünümlü değilsin.
- You're not bad looking.
O komik görünümlü bir araba.
- That's a funny looking car.
Whenever I'm upset, I look to Mary to cheer me up.
... And finally, with regards to that tax cut, look, I'm not looking to cut massive taxes ...
... too. On Android, we're always looking to bring ...