living being

listen to the pronunciation of living being
Englisch - Türkisch
canlı

O bir canlı, dolayısıyla doğal olarak sıçıyor da. - It's a living being, so of course it shits.

Ben hiçbir canlıyı küçümsemiyorum. Tabii ki ben Allah değilim. Ben de kulum; hatalarım olmuştur, yalanlamıyorum. - I don't look down upon any living being. Needless to say, I'm no God. I'm a human being myself; I may have made mistakes, I do admit.

canlı varlık
living beings
canlılar
Englisch - Englisch
{i} living creature, animal
living being

    Silbentrennung

    li·ving be·ing

    Türkische aussprache

    lîvîng biîng

    Aussprache

    /ˈləvəɴɢ ˈbēəɴɢ/ /ˈlɪvɪŋ ˈbiːɪŋ/
Favoriten