lisen

listen to the pronunciation of lisen
Türkisch - Englisch
of high school
lise
high school

Japanese high school students go to school 35 weeks a year. - Japon lise öğrencileri yılda 35 hafta okula gider.

My father teaches English at a high school. - Babam, bir lisede İngilizce öğretiyor.

lise
(almanya) gymnasium
lise
senior high school

English and mathematics are made much of in senior high schools. - İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.

I'm a senior high school student. - Ben bir lise öğrencisiyim.

lise
(Eğitim) highschool
lise
lycee
lise
{i} high

My father teaches English at a high school. - Babam, bir lisede İngilizce öğretiyor.

There will be a dance Friday night at the high school. - Cuma gecesi lisede bir dans olacak.

lise
lycea
lise
gymnasium

Mary went to a Hauptschule, but Tom went to Gymnasium. - Mary ilköğretime gitti fakat Tom liseye gitti.

lise
lyceie
Englisch - Englisch

Definition von lisen im Englisch Englisch wörterbuch

Lise
A female given name, a diminutive form of Lisa
Türkisch - Türkisch

Definition von lisen im Türkisch Türkisch wörterbuch

LİSE
(Osmanlı Dönemi) (C.: Lisât) Diş eti
lise
Üç yıllık ortaokuldan sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yüksek öğretime hazırlayan orta öğretim kurumu
lise
Sekiz yıllık ilköğretimden sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yüksek öğretime hazırlayan orta öğretim kurumu
lise
Sekiz yıllık ilköğretimden sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yüksek öğretime hazırlayan orta öğretim kurumu: "Liseyi bitirince Avrupa'da tahsilini ben üzerime alırım."- R. H. Karay. Üç yıllık ortaokuldan sonra en az üç yıllık bir eğitimle hayata veya yüksek öğretime hazırlayan orta öğretim kurumu