lisanssız

listen to the pronunciation of lisanssız
Türkisch - Englisch
(Ticaret) unlicensed

Keep away from the unlicensed taxis. - Lisanssız taksilerden uzak durun.

{a} having no license, having no leave
without a licence (=official document that gives you permission to do or have something)
Not licensed; not officially authorized
Free from requiring a license
lacking official approval
{s} not permitted; not licensed
lisans
undergraduate

Tom teaches an undergraduate course in translation. - Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.

lisans
{i} licence

I had my licence renewed a week ago. - Bir hafta önce lisansımın süresini uzattım.

I've got a provisional licence. - Ben geçici bir lisans aldım.

lisans
{i} license

Of course, a license is needed to operate a crane. - Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.

My license is still suspended. - Benim lisansım hâlâ askıda.

lisans
royalty
lisans
degree

I earned a bachelor's degree. - Ben bir lisans derecesi aldım.

Tom got his master's degree three years ago. - Tom yüksek lisansını üç yıl önce aldı.

lisans
(Denizbilim) permit
lisans
(Bilgisayar) licensing
lisans
chop
lisans
(Eğitim) graduation
lisans
(Eğitim) bachelor's level
lisans
undergraduates
lisans
licensure
lisans
bachelor's degree

I earned a bachelor's degree. - Ben bir lisans derecesi aldım.

lisans
license to manufacture (another company's product)
lisans
import or export license
lisans
bachelor's degree; licence
lisans
certificate; license
lisans
licence [Brit.]
Türkisch - Türkisch

Definition von lisanssız im Türkisch Türkisch wörterbuch

LİSANS
(Osmanlı Dönemi) Üniversite tahsili tamamlanınca alınan diploma
LİSANS
(Osmanlı Dönemi) Fr. Herhangi bir mevzuda verilen izin. Müsaade belgesi
LİSANS
(Osmanlı Dönemi) Bir sporcunun resmi yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonu tarafından kendisine verilen kayıt fişi veya kimlik kartı
LİSANS
(Osmanlı Dönemi) İthal veya ihracı serbest bırakılmayarak muayyen bir nizama bağlanmış malların ithal veya ihracı için idare tarafından verilen müsaade
lisans
Bu öğrenim sonunda elde edilen ve diploma ile belgelendirilen akademik derece
lisans
Genellikle dört yıl süren üniversite veya yüksek okul öğrenimi: "Doktora veya lisanslarını hazırladıkları sırada maişet parasını büro ve otel garsonluğu yapmakla çıkarıyorlardı."- Y. K. Karaosmanoğlu
lisans
üniversite diplomasıyla doktora arasındaki akademik aşama
lisans
Bir malı yabancı firma adına üretme izni
lisans
Genellikle dört yıl süren üniversite veya yüksek okul öğrenimi
lisans
Bir sporcunun resmî yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonunun kendisine verdiği kayıt fişi veya kimlik kartı
lisans
Yurda mal sokma veya yurttan mal çıkarma izni
lisans
Dört yıl süren üniversite veya yüksekokul öğrenimi
lisanssız
Favoriten