lenkrad

listen to the pronunciation of lenkrad
Deutsch - Türkisch
[das] direksiyon
volan
direksiyon simidi
direksiyon
Englisch - Türkisch

Definition von lenkrad im Englisch Türkisch wörterbuch

steering wheel
direksiyon

Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır. - A car has one steering wheel.

Karlı bir yolda direksiyonu o şekilde çevirirsen, kayarsın. - If you whip the steering wheel around like that on a snowy road, the car is going to go into a slide.

wheel
tekerlek

Dedemin tekerlekli sandalyesini gördün mü? - Did you see grandpa's wheelchair?

Onun arabasının tekerlekleri yok. - His car has no wheels.

steering wheel
dümen
steering wheel
(Askeri) dümen dolabı tekerleği
wheel
daireler çizerek dönmek
wheel
{f} (around/round/about) birdenbire dönmek, dönüvermek
wheel
deveran
wheel
{f} yuvarlanmak
wheel
{f} pedal çevirmek
steering wheel
direksiyon simidi

Leyla, Sami'nin arabasının direksiyon simidinden damlayan kanı fark etti. - Layla noticed blood dripping from the steering wheel of Sami's car.

Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır. - A car has one steering wheel.

steering wheel
(Veya ship's wheel) Gemi dümeni
wheel
eksen etrafında dön(mek)
steering wheel
dümen dolabı
steering wheel
istikamet tekerleği
steering wheel
den. dümen dolabı tekerleği
wheel
{i} teker

Onun arabasının tekerlekleri yok. - His car has no wheels.

Tom tekerlekli sandalye olmadan gezinemiyor. - Tom can't get around without a wheelchair.

wheel
{i} araba

O bir el arabası üzerine tökezledi. - She stumbled over a wheelbarrow.

Amerikan arabalarının direksiyon simitleri sol taraftadır. - Steering wheels of American cars are on the left side.

wheel
{i} dişli
Deutsch - Englisch
wheel
steering wheel

He drummed his fingers on the steering wheel. - Er trommelte mit den Fingern auf dem Lenkrad.

Hideo turned the steering wheel sharply to avoid the bicyclist. - Hideo riss das Lenkrad abrupt herum, um dem Fahrradfahrer auszuweichen.

verstellbares Lenkrad
adjustable steering wheel