legal validity

listen to the pronunciation of legal validity
Englisch - Türkisch
Yasal geçerlilik
force
zorlamak

İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir. - Persuasion is often more effectual than force.

Onu yapman için seni zorlamak istemiyorum. - I don't want to force you to do that.

force
{f} baskı yapmak
force
{i} kuvvet

Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı. - Tom is a retired air force major.

Kaba kuvvet kullanırsan savaş başlatırsın. - Act too forcefully and you'll start a war.

force
{i} güç

Japon güçleri Birmanya'ya yürüdü. - Japanese forces marched into Burma.

Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu. - The Japanese military forces seemed too strong to stop.

force
{f} sıkıştırmak
force
{i} kudret
force
{i} şiddet
force
{i} yürürlük

Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi. - The Julian calendar was in force in Russia.

Yasa artık yürürlükte değil. - The law is no longer in force.

force
angarya
force
(Politika, Siyaset) yasadışı şiddet
force
baskı

Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir. - Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.

Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı. - Public pressure forced the army to act.

force
(ısı vererek bitkiyi) vaktinden önce olgunlaştırmak
force
inandırma gücü
force
{i} yığın
force
{f} ırzına geçmek
force
tazyik
force
{i} etki

İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir. - Persuasion is often more effectual than force.

force
fors majör
Englisch - Englisch
legally valid, having force via the law
force
legal validity

    Silbentrennung

    le·gal va·lid·i·ty

    Türkische aussprache

    ligıl vılîdıti

    Aussprache

    /ˈlēgəl vəˈlədətē/ /ˈliːɡəl vəˈlɪdətiː/
Favoriten