Her hafta sonu Tom arkadaşlarıyla bir yerel barda bira içer.
- Tom drinks beer with his buddies at the local bar every weekend.
Tom arkadaşlarıyla içki içerken barda oturdu.
- Tom sat at the bar drinking with his buddies.
Tom yirmi altı yaşındayken hayat arkadaşı Mary'yle tanıştı.
- Tom met his life mate, Mary, at the age of twenty six.
O benim iş arkadaşımdır.
- He is my working mate.