Definition von kronometre im Türkisch Englisch wörterbuch
- time keeper
- time interval recorder
- stop watch
This is a stop watch made in Japan.
- Bu, Japonya'da yapılan bir kronometre.
- (Tıp) stop-watch
- clock
There are many different kinds of clocks, including wristwatches, wall clocks, digital watches, gold watches, cuckoo clocks, quartz watches, stopwatches, timer and tower clocks.
- Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır.
- split second watch
- timekeeper
We need a timekeeper.
- Bir kronometreye ihtiyacımız var.
- timepiece
- chronometer; stopwatch
- timer
There are many different kinds of clocks, including wristwatches, wall clocks, digital watches, gold watches, cuckoo clocks, quartz watches, stopwatches, timer and tower clocks.
- Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır.
Tom started the timer.
- Tom kronometreyi başlattı.
- chronometer
- stopwatch
There are many different kinds of clocks, including wristwatches, wall clocks, digital watches, gold watches, cuckoo clocks, quartz watches, stopwatches, timer and tower clocks.
- Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır.
Do you have a stopwatch?
- Bir kronometren var mı?
- split-second watch
- seconds counter
- kronometre görmek istiyorum
- I want to see a stopwatch
- elektrikli kronometre
- (Elektrik, Elektronik) electric chronometer
