kribbeln

listen to the pronunciation of kribbeln
Deutsch - Türkisch
gıdıklanmak, kıpır kıpr olması
karıncalanmak
Englisch - Türkisch

Definition von kribbeln im Englisch Türkisch wörterbuch

tingle
{f} sızlamak
tingle
{f} karıncalanmak
tingle
tatlı bir şekilde ürpermek
tingle
ürpermek
tingle
tatlı bir ürperti
tingle
çınlama
tingle
çınlayış
tingle
diken diken olmak
tingle
{f} sızla
tingle
{i} sızı
tingle
karıncalan
tingle
yanıp acımak
tingle
tatlı bir şekilde ürpermek; (vücutta bir yer) karıncalanmak: Her cheeks were tingling in the cold air. Soğuk, yanaklarını ısırıyordu. 2
tingle
{f} 1. tatlı bir şekilde ürpermek; (vücutta bir yer) karıncalanmak: Her cheeks were tingling in the cold air. Soğuk, yanaklarını ısırıyordu. 2
tingle
{i} sızlama
tingle
{f} çınlamak
tingle
(isim) sızlama, karıncalanma, telaş, heyecan
tingle
{i} heyecan
tingle
{i} telaş
Deutsch - Englisch
tingle
to tickle
to itch
to prick
to prickle
to tingle
to make the skin tingle
prickling
das Kribbeln haben
to have pins and needles