kravatlar

listen to the pronunciation of kravatlar
Türkisch - Türkisch

Definition von kravatlar im Türkisch Türkisch wörterbuch

Kravat
boyun bağı
kravat
Bir ucu ince, diğer ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, özel kumaştan yapılan giysi aksesuarı
kravat
Boyunbağı
kravat
Bir ucu ince, diğer ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, özel kumaştan yapılan giysi aksesuarı: "Muallim Bey, kravatınızın rengi gömleğinize uymamış, dedi, suratıma güldü."- F. R. Atay
Türkisch - Englisch

Definition von kravatlar im Türkisch Englisch wörterbuch

kravat
{i} necktie

He wore a very loud necktie. - Çok parlak bir kravat taktı.

She gave me a necktie which was completely to my liking. - O bana tamamen zevkime uygun bir kravat verdi.

kravat
tie

That red tie doesn't go with your suit. Why don't you wear the green one? - O kırmızı kravat takım elbisene uymuyor-Niçin yeşil olanını takmıyorsun?

I would take this brown tie. - Bu kahverengi kravatı alacaktım.

kravat
cravat
kravat
black tie

Men usually wear black suits and black ties to funerals. - Erkekler cenazeler için genellikle siyah takım elbise ve siyah kravat giyerler.

Tom asked me if I had a black tie he could borrow. - Tom, ödünç alabileceği bir kravatım olup olmadığını sordu.

kravat
four
kravat
neckwear
kravat
a tie
kravat
the tie
kravat
four in hand
kravat
necktie, tie, cravat
kravat
tie, necktie