koza

listen to the pronunciation of koza
Türkisch - Englisch
cocoon

I saw a cocoon on the tree. - Ağacın üzerinde bir koza gördüm.

Silkworms spin cocoons. - İpek böcekleri kozalar örerler.

pod
cocoon (of an insect)
boll; pod; seed capsule
cocoon; seed capsule, pod
follicle
seed capsule
chrysalis
cacoon
cone

The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat. - Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.

Pine nuts come from pine cones. - Çam fıstığı çam kozalaklarından gelir.

koza açıcı
cocoon opener
koza oluşturmak
cocoon
Türkisch - Türkisch
Bursa'da ıı. Bayezid tarafından yaptırılan han
İçinde tohum veya krizalit bulunan koruncak
Elde çıkan sivilve
Olgunlaşmamış pamuk lifleri
içinde tohum ya da krizalit bulunan koruncak
Bazı böcek ve güve larvalarının başkalaşım sırasında ördüğü ipeksi koruyucu muhafaza
kozalak
koruncak
kukulya
koza
Favoriten