kepaze

listen to the pronunciation of kepaze
Türkisch - Englisch
{s} vile
scandalous, shameless, disgraceful
scandalous

Dan's messages were scandalous. - Dan'ın mesajları kepazeydi.

shameful
infamous
sorry
derisory
kepaze etmek
to disgrace
kepaze etmek
to disgrace, to dishonour, to degrade
kepaze olmak
to become a laughingstock
Türkisch - Türkisch
Niteliği iyi olmayan (nesne): "Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi..."- H. R. Gürpınar
Utanmaz, rezil
(Osmanlı Dönemi) İtibarsız, âdi, mübtezel, kıymetsiz kimse. Haysiyetsiz, şerefsiz, rezil. Hürmet ve saygıya müstahak olmıyan
Talim yaparken kullanılan gevşek ok yayı
Gülünç, değersiz
(Osmanlı Dönemi) Tâlim için kullanılır yay
Niteliği iyi olmayan
kepaze etmek
Utanılacak bir duruma düşürmek
kepaze olmak
Gülünç veya utanılacak duruma düşmek
kepaze
Favoriten