keşf

listen to the pronunciation of keşf
Türkisch - Englisch
discovery

Your gift was like discovery of an oasis in the midst of a desert. - Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi.

The police drew up a list of persons of interest after the discovery of Mary's body. - Polis Mary'nin vücudunun keşfinden sonra ilgi kişilerin bir listesini hazırladı.

invention

The discovery of electricity gave birth to an innumerable number of inventions. - Elektriğin keşfi sayısız buluş icat etmiştir.

inspiration
keşf etmek
to discovery
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Olacak bir şeyi evvelden anlamak. Gizli kalmış bir şeyin Cenab-ı Hak tarafından birisine ilham olunması ile o gizli şeyin meydana çıkarılması
(Osmanlı Dönemi) Açmak
(Osmanlı Dönemi) (keşif) açmak olacak birşeyi evvelden anlamak, gizli kalmış bir şeyi meydana çıkarmak, gizli bir şeyin Allah tarafından birisine ilham olunmasıyla o gizli şeyin meydana çıkarılması