kasıtlı olarak

listen to the pronunciation of kasıtlı olarak
Türkisch - Englisch
deliberately

Fadil killed Layla very deliberately. - Fadıl, Leyla'yı kasıtlı olarak öldürdü.

He deliberately ignored me when I passed him in the street. - Ben sokakta onu geçtiğimde o kasıtlı olarak beni görmezden geldi.

intentionally

He broke the window intentionally. - O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.

I'm never gonna intentionally get drunk. - Ben asla kasıtlı olarak sarhoş olmayacağım.

wilfully
of malice prepense
on purpose
with malice prepense
purposely

You purposely gave the wrong answer, didn't you? - Kasıtlı olarak yanlış cevap verdin, değil mi?

Did you do that purposely? - Onu kasıtlı olarak mı yaptın?