karşı çık

listen to the pronunciation of karşı çık
Türkisch - Englisch
oppose

We opposed his plan to build a new road. - Biz onun yeni bir yol yapma planına karşı çıktık.

I have to oppose this idea. - Ben bu fikre karşı çıkmalıyım.

{f} opposed

We opposed his plan to build a new road. - Biz onun yeni bir yol yapma planına karşı çıktık.

He's opposed to racial discrimination. - Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.

thwart
go against

Don't go against his wishes. - Onun arzularına karşı çıkma.

antagonise
went against
{f} opposing

Environmentalists are opposing the Keystone XL pipeline. - Çevreciler, Keystone XL boru hattına karşı çıkıyorlar.

They are strongly opposing my proposal. - Onlar benim önerime kuvvetle karşı çıkıyorlar.

controvert
demur
karşı çık
Favoriten