kantin

listen to the pronunciation of kantin
Türkisch - Englisch
canteen

I hate the food in the canteen. - Ben kantindeki yiyeceklerden nefret ediyorum.

Tom gave Mary a sip of water from his canteen. - Tom Mary'ye kantininden bir içim su verdi.

buttery
canteen, snack bar (of a school, factory, or barracks)
slang lie, story
canteens
kantin atmak
slang to tell lies, tell stories
Deniz Kuvvetleri Kantin Komutanlığı
(Askeri) Navy Exchange Command
askeri kantin
post exchange
askeri kantin
commissary
ordu kantin hizmeti
(Askeri) army exchange service
Türkisch - Türkisch
Kışla, fabrika, okul gibi yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer
Bu gibi kurumlarda işletilen ve yalnız o kuruma bağlı kimselerin yemek yediği lokanta
KANTİN
(Osmanlı Dönemi) Fr. Kışla, fabrika, mekteb gibi yerlerde bakkal veya aşcı dükkânı
kantin
Favoriten