kai̇m

listen to the pronunciation of kai̇m
Türkisch - Englisch

Definition von kai̇m im Türkisch Englisch wörterbuch

kaim
extant, existent, existing; (someone, something) who/which endures
kaim
erect, upright, standing up
kaim
perpendicular, (someone, something) who/which is perpendicular
kaim olmak
1. to exist thanks to: Muhlis'le kaimiz. It is thanks to Muhlis that we endure. 2. /yerine/ (for one person) to take (the place of another): Halime, Halit'in yerine kaim oldu. Halime has taken Halit's place
kaim uç
butt end
kaim
bold
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Vaktini ibadetle geçiren
(Hukuk) Başka bir şeyin yerine geçen
(Osmanlı Dönemi) Ayakta duran. Mevcut. Baki
kaim
Geçen
kaim
Ayakta duran
kaim
Her zaman var olan
kaim
Ayakta duran, var olan
kâim
(Osmanlı Dönemi) ayakta duran, kendine yetebilen
kaim olmak
Yerine geçmek
Englisch - Türkisch

Definition von kai̇m im Englisch Türkisch wörterbuch

Kaim
kaime