kahramanlaştırma

listen to the pronunciation of kahramanlaştırma
Türkisch - Englisch
hero worship
admiration for great men (or their memory)
Intense or excessive admiration for a hero or a person regarded as a hero. great admiration for someone who is thought to be very brave, good, skilful etc - often used to show disapproval
kahraman
hero

She played the heroine better than I. - O, kahramanı benden daha iyi oynadı.

Ulysses Grant was a hero. - Ulysses Grant bir kahramandı.

kahraman
heroic

Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration? - Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?

It was heroic of them to oppose the enemy. - Düşmana karşı koymak onların kahramanlığıydı.

kahraman
{i} character
kahraman
chivalrous
kahraman
brave

Bravery is a great virtue. - Kahramanlık büyük bir erdemdir.

Ancient people liked to tell stories of bravery. - Eski insanlar kahramanlık hikayelerini anlatmaktan hoşlanmışlar.

kahraman
doughty
kahraman
demigod
kahraman
valiant

In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle. - Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.

The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in. - Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.

kahraman
paladin
kahraman
heroical
kahraman
hero; heroine
kahraman
stouthearted
kahraman
(kadın) heroine
kahraman
stout
kahraman
(hikâye) protagonist
kahraman
brave, heroic
kahraman
hero, heroine; protagonist; brave
kahraman
protagonist

The protagonist of the new film is a child angel. - Yeni filmin kahramanı bir çocuk melek.

As the play develops, the real motives of the protagonist become clear. - Oyun gelişirken, kahramanın gerçek motifleri netleşti.

kahraman
gaiiant
kahraman
lion
kahramanlaştırmak
heroize
kahramanlaştırmak
hero worship
Türkisch - Türkisch

Definition von kahramanlaştırma im Türkisch Türkisch wörterbuch

kahraman
Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren kimse, alp, yiğit: "Hareketlerini kahramanların edalarıyla asaletleştiriyor."- A. Ş. Hisar
KAHRAMAN
(Osmanlı Dönemi) (C.: Kahramanan) f. Yiğit, cesur, bahadır
KAHRAMAN
(Osmanlı Dönemi) İş buyuran, hüküm sâhibi
KAHRAMAN
(Osmanlı Dönemi) Fars mitolojisinde Rüstem'in yendiği kişi
Kahraman
(Osmanlı Dönemi) GAZANFER
kahraman
Roman, hikâye, tiyatro vb. edebiyat türlerinde en önemli kişi: "Piyesin kahramanı azgın bir herif, boyuna baldızına saldırıyor."- Ç. Altan
kahraman
Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren kimse, alp, yiğit
kahraman
Roman, hikâye, tiyatro vb. edebiyat türlerinde en önemli kişi
kahraman
Bir olayda önemli yeri olan kimse
kahraman
Olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara veya şehirlere devlet tarafından verilen onur unvanı
kahraman
Bir olayda önemli yeri olan kimse: "Son golün kahramanının yüzü, öpülmekten tükürük içinde kalmıştı."- H. Taner
kahramanlaştırma
Favoriten