Türkisch - Englisch
Definition von kızılcık im Türkisch Englisch wörterbuch
- cranberry
He made a cranberry sauce to accompany duck.
-O ördeğe eşlik edecek bir kızılcık sosu yaptı.
My stepsister finished the last of the cranberry juice.
-Üvey kızkardeşim kızılcık suyunun sonunu bitirdi.
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: kızılcıkgiller,koranyaniye) dogwood, cornelian cherry, sorbet
- (Botanik, Bitkibilim) cornus
- (Botanik, Bitkibilim) cornus mascula
- (Tıp) aucuba japonica
- (Botanik, Bitkibilim) 1. deciduous European shrub or small tree having bright red fruit2. cornelian cherry3. dogwood
- red dogwood
- cornel
- cornelian cherry
- cornus mas
- the cranberries
- cranberries
- cornelian
- cranberrıes
- kızılcık benzeri ağaç
- dogwood
- kızılcık benzeri bir meyve
- cranberry
- kızılcık benzeri bir tür ağaç
- dogwood
- kızılcık kirazı
- (Botanik, Bitkibilim) cornelian cherry
- kızılcık sopası
- 1. stick made of cornelian cherry. 2. (Konuşma Dili) hiding, caning, birching
- kızılcık sopası
- dogwood
- kızılcık sopası
- dogwood stick
- kızılcık sopası yemek
- colloq . to get a caning/a birching
- kızılcık sopasını hazır etmek
- have a rod in pickle for smb
- kızılcık sosu
- cranberry sauce
- kızılcık suyu
- (Gıda) cornelian cherry juice
- kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek
- to hide one's sufferings from others
- kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek
- to hide the distress one suffered
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kızılcık im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı, tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan, buruk bir tadı olan yemişi
- Kızılcıkgillerden bir ağaç (Cornus mas)
- Yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç
- zoval
- karaniya
- kızılcık reçeli
- Kızılcık meyvesinden şeker katılarak yapılan ve genellikle ishale iyi gelen reçel
- kızılcık tarhanası
- Kızılcık suyu ile yoğrularak yapılan tarhana
- kızılcık şurubu
- Kızılcık özü ile hazırlanan içecek