jüngling

listen to the pronunciation of jüngling
Deutsch - Türkisch
[der] genç, delikanlı
e. r. 'yüngling genç, delikanlı
e {'yüngling} r genç, delikanlı
Englisch - Türkisch

Definition von jüngling im Englisch Türkisch wörterbuch

youth
gençlik

Birçok büyük insan gençliklerinde zorluklardan geçmişlerdir. - Many great men went through hardship during their youth.

O, gençlik günlerine geri gitmek istiyor. - She would love to go back to the days of her youth.

youth
the flower of youth gençliğin baharı
youth
nevcivan
youth
dadaş
youth
gençlik evresi
youth
uşak
youth
gençlik dönemi
youth
genç adam
youth
genç

Ben o şarkıyı ne zaman duysam, gençliğimi hatırlıyorum. - When I hear that song I remember my youth.

Gençliğinin bittiğini düşünmek için iyi bir nedenin olabilir. - You may have good reason to think that your youth is over.

youngling
acemi kimse
youngling
genç
youngling
genç çocuk
youngling
taze fidan
youth
(isim) gençlik, dinçlik, bahar, delikanlılık, delikanlı, tazelik, genç, gençler
youth
{i} bahar
youth
{i} gençler

Gençler bahçede yerler. - The youth eat in the garden.

Yaşlı adam gençleri kıskanıyor. - The old man envies the youth.

youth
{i} delikanlı, genç, genç adam
youth
{i} dinçlik
Deutsch - Englisch
youngling (rarely)
youth
youngling
Jüngling (veraltet)
teenager
Jüngling (veraltet)
teen
Adonis (hübscher Jüngling)
Adonis