information, facts

listen to the pronunciation of information, facts
Englisch - Türkisch

Definition von information, facts im Englisch Türkisch wörterbuch

data
{i} bilgi

Bilgi çoğunlukla yanlıştır. - The data is often inaccurate.

Bilgi toplamak için aşağıdaki deneyi yaptı. - They conducted the following experiment to collect the data.

data
veri

Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım - I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.

Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir. - Everyone can feed the database to illustrate new vocabulary.

data
karakteristik
data
olaylar
data
esaslar
data
(Ticaret) işlenmemiş bilgiler
data
veriler

Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı. - Following the demographic data, the government was obliged to adopt a policy that would stimulate birth rate.

Verileri girmeyi bitirdim. - I've finished entering the data.

data
{i} data
data
{i} malumat
data
data processing bilgi toplayıp lüzumlu yere aktarma işlemi
data
{i} girdi
data
{i} çoğ. veya tek. bilgi
data
(Askeri) VERİ: Olayların, fikirlerin veya talimatların belli bir kalıp içinde insanlar veya otomatik vasıtalar tarafından haberleşme, yorum veya işlem içinde sunulması. Anlamın verildiği özellikler veya kıyas miktarları gibi her çeşit temsiller
Englisch - Englisch
{i} data