Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Peki bundan sonra ne olacak?
- Where do we go from here?
Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum.
- I'm glad you're here to help me with this.
Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor.
- Tom hopes Mary likes it here.
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
İşte onun yaşadığı ev.
- Here's the house where he lived.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?