Et bu günlerde pahalı.
- Meat is expensive nowadays.
Tom'un bu günlerde ne okuduğunu bilmiyorum.
- I don't know what Tom reads nowadays.
Tom ve Mary bugünlerde birbirleriyle çok iyi geçinemiyorlar.
- Tom and Mary aren't getting along very well with each other nowadays.
O bugünlerde tamamen tenis işlerine daldı.
- Nowadays she is lost in tennis.
Tom'un bu aralar ne yaptığını bilmiyorum.
- I don't know what Tom does nowadays.
Şimdilerde neredeyse her evde bir ya da iki televizyon var.
- Nowadays, almost every home has one or two televisions.
Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
- In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.
Günümüzde insanlar daha uzun yaşıyor.
- People live longer nowadays.
Günümüzde herkes kitap alabilir.
- Nowadays anybody can get books.
Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
- In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.
Şimdi bu sürpriz değil.
- That's not surprising nowadays.
Günümüzde birçok ayakkabı plastikten yapılmaktadır.
- Many shoes nowadays are made of plastics.
Günümüzde herkes kitap alabilir.
- Nowadays anybody can get books.