Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
Evliyim ve iki çocuğum var.
- I am married and have two children.
Tom ve Mary'nin on üç yıllık mutlu bir evlilikleri var.
- Tom and Mary have been happily married for thirteen years.
Size uzun ve mutlu bir evlilik hayatı diliyorum.
- I wish you a long and happy married life.
Onunla Haziran'da evleneceğim.
- I'm getting married to her in June.
Misako, geçen Haziran bir Kanadalıyla evlendi.
- Misako married a Canadian last June.