Definition von in-general im Englisch Türkisch wörterbuch
- genel olarak
Genel olarak, kurtlar insanlara saldırmazlar.
- In general, wolves do not attack people.
Genel olarak, Japonlar çalışkandır.
- In general, Japanese are hardworking.
- generally
- genelde
Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
- Generally speaking, the climate in England is mild.
O teori genelde kabul edilmez.
- That theory isn't generally accepted.
- generally
- genellikle
Bir yemekten sonra, biz genellikle çay içeriz.
- We generally drink tea after a meal.
Kore yemekleri genellikle sıcaktır.
- Korean food is generally very hot.
- in general
- genelde
Genelde, Susie hoş bir öğrencidir.
- In general, Susie is a nice student.
Tom genelde kıllıdır.
- Tom is just hairy in general.
- generally
- genel olarak
Genel olarak, Amerikalılar kahveyi severler.
- Generally speaking, Americans like coffee.
Genel olarak, kadınlar erkeklerden yaklaşık on yıl daha uzun yaşarlar.
- Generally speaking, women live longer than men by almost ten years.
- in general
- genellikle
Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.
- In general, people were against the consumption tax.
Genellikle çok hızlı süreriz.
- In general, we drive too fast.
- generally
- ana hatlarıyla
- generally
- alelumum
- generally
- çoğunluk tarafından
- generally
- ekseriya
- generally
- z. genellikle
- in general
- (Kanun) umumi olarak
- generally
- ayrıntısız
- generally
- çoğunlukla
