in-an-angry-manner

listen to the pronunciation of in-an-angry-manner
Englisch - Türkisch

Definition von in-an-angry-manner im Englisch Türkisch wörterbuch

angrily
öfkeyle

Aktris sözleşmesini öfkeyle yırttı. - The actress tore up her contract angrily.

O, ona öfkeyle baktı. - She looked at him angrily.

angrily
hiddetle
angrily
kızgınlıkla

O, Şu anda bakıyorsun. Sen röntgenliyorsun Tom dedi kızgınlıkla. - Just now, you were looking. You Peeping Tom,she said angrily.

Kızgınlıkla Hey, suyumu kirlettiniz! diye bağırdı. - He shouted angrily, Hey! You contaminated my water!

angrily
sinirlice
angrily
kızgın bir şekilde

Sami o gece Leyla'nın dairesinde olduğunu kızgın bir şekilde yalanladı. - Sami angrily denied he was in Layla's apartment that night.

Mary kızgın bir şekilde ayağını yere vurdu. - Mary stomped her foot angrily.

angrily
fena
Englisch - Englisch
{a} angerly
{a} angrily