imaj

listen to the pronunciation of imaj
Türkisch - Englisch
image

This scandal has severely damaged the public image of our company. - Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi.

If you want to get elected, you're going to have to improve your public image. - Seçilmek istiyorsan kamusal imajını geliştirmek zorunda kalacaksın.

image, picture (as a photograph or picture transmitted by television)
image imge
image, imagined thing; mental picture; fiction, imaginary construct, (a) fancy
frame, picture (in a length of motion-picture film, microfilm, etc.)
optics image
image (in a poem)
public opinion
imaj yaratma
image building
global imaj
global image
olumsuz imaj
(Turizm) negative image
öz-imaj
(Pisikoloji, Ruhbilim) self-image
analog imaj
(Jeoloji) analog image
ideal imaj
(Pisikoloji, Ruhbilim) idealized image
ilkel imaj
(Pisikoloji, Ruhbilim) primordial image
iyi imaj
good image
keskin imaj
sharp image
kötü imaj
bad image
pozitif imaj sonrası
positive afterimage
zihinsel imaj
(Pisikoloji, Ruhbilim) mental image
Türkisch - Türkisch
Bir kimsenin ya da topluluğun başkalarında yarattığı izlenim
İmge
Bir kimse ya da topluluğun başkalarında bıraktığı izlenim
Genel görünüm, izlenim
İmge: "Ondan daha saygın, daha yakışıklı ve etkili bir şef imajı bulmak zordu."- H. Taner
Duyu organlarının dıştan algıladığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri
İMAJ
(Hukuk) Taklit, hayal, nitelendirme, görünüş