im einklang stehend

listen to the pronunciation of im einklang stehend
Englisch - Türkisch

Definition von im einklang stehend im Englisch Türkisch wörterbuch

balanced
{s} dengeli

Bu şeyler dengeli bir öğün oluşturur. - These things constitute a balanced meal.

Ailesinin dengeli bir diyet yaptığından emin. - She makes sure that her family eats a balanced diet.

balanced
{s} dengelenmiş
commensurate
{s} orantılı, eşit
balanced
aklı başında
balanced
aklıbaşında
balanced
{f} dengele

Sen giysileri yıkarken ben çek defterini dengeledim. - I balanced my checkbook while you were washing clothes.

commensurate
uygun
balanced
be well balanced denk gelmek
balanced
{f} dengele: adj.dengeli
balanced
muvazeneli
balanced
{f} dengele: adj.dengelenmiş
balanced
{s} denk
balanced
muvazeneli olmak
commensurate
(sıfat) orantılı, oranlı, uygun, eşit
commensurate
{s} oranlı
commensurate
münasip
Deutsch - Englisch
balanced
squaring
commensurate