illegally give money or favors to influence another's conduct, corrupt

Englisch - Türkisch

Definition von illegally give money or favors to influence another's conduct, corrupt im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

bribe

rüşvet vermek

Tom rüşvet vermekle suçlandı. - Tom has been accused of bribery.

bribe

{f} rüşvet ver

Bana rüşvet vermeye çalıştığına inanamıyorum. - I can't believe you're trying to bribe me.

Boş yere tanığa rüşvet vermeye yeltendiler. - They attempted in vain to bribe the witness.

bribe

rüşvet

Onun rüşveti reddetmesi çok mantıklıydı. - It was very sensible of him to reject the bribe.

Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir. - Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.

bribe

briberyrüşvetçilik

bribe

{f} para yedirmek

bribe

(isim) rüşvet

bribe

rüşvet teklif etmek veya vermek

bribe

{f} ayartmak

Englisch - Englisch

Definition von illegally give money or favors to influence another's conduct, corrupt im Englisch Englisch wörterbuch

{f} bribe

Silbentrennung

il·le·gal·ly give mon·ey or fa·vors to in·flu·ence another's conduct, cor·rupt