i̇mzalayan

listen to the pronunciation of i̇mzalayan
Türkisch - Englisch

Definition von i̇mzalayan im Türkisch Englisch wörterbuch

imzalayan
the undersigned
imzalayan
signatory
imzalayan
subscriber
imzalayan
signatory power
imzalayan
signed by
imzalayan
(Ticaret) endorser
imzala
{f} sign

All you have to do is sign this paper. - Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.

Prospectuses must be signed by two sponsor representatives. - Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.

imzala
{f} signed

We were tied to our decision because we signed the contract. - Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.

Prospectuses must be signed by two sponsor representatives. - Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.

imzala
sign on

Hey, I didn't sign on for this. - Hey, bunun için imzalamadım.

Please sign on the dotted line. - Lütfen noktalı çizginin üzerini imzala.

imzala
{f} signing

I'm not signing anything. - Ben bir şey imzalamıyorum.

You'd better examine the contract carefully before signing. - Sözleşmeyi imzalamadan önce dikkatlice incelesen iyi olur.

imzala
sign out
imzala
sign off

He could not sign official papers. - Resmî evrakları imzalayamadı.

beraber imzalayan kimse
cosignatory
bono imzalayan kimse
maker
imzala
autograph

After the concert, Tom signed autographs. - Tom konserden sonra kendi el yazılarını imzaladı.

Could you please autograph this book? - Lütfen bu kitabı imzalar mısın?

imzalayan
{i} signer
imzalayan devlet
signatory
imzalayan devlet
signatory power
imzalayan devletler
signatory powers
imzalayan taraf
signatory power
imzalayan ülkeler
(Hukuk) signatory countries