her zamanki gibi

listen to the pronunciation of her zamanki gibi
Türkisch - Englisch
as usual, as ever as
as usual

As usual, the physics teacher was late for class. - Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.

He came late as usual. - O, her zamanki gibi geç geldi.

ordinarily
as always

As always, Keiko showed us a pleasant smile. - Keiko bize her zamanki gibi hoş bir gülümseme gösterdi.

Mary, as always, is inimitable! - Mary, her zamanki gibi, eşsizdir!

usual

She came late as usual. - O, her zamanki gibi geç geldi.

He came late as usual. - O, her zamanki gibi geç geldi.