Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?
- Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum.
- I'm glad you're here to help me with this.
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
- Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
- What happened to the book I put here yesterday?
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You can't park your car here.
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?
Hey, burada ne oluyor.
- Hey, what's going on here?