hazırlanmış

listen to the pronunciation of hazırlanmış
Türkisch - Englisch
prepared

Tom needs to be better prepared next time. - Tom'un gelecek sefer daha iyi hazırlanmış olması gerekiyor.

Tom looked like he was prepared. - Tom hazırlanmış gibi görünüyor.

got ready
laid out
drawn up
designed
hazırla
prepare

It would be to your advantage to prepare questions in advance. - Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.

He prepared his speech very carefully. - Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.

dikkatle hazırlanmış
elaborate
hazırla
{f} priming
taze hazırlanmış
(Tıp) freshly prepared
hazırla
{f} steel
hazırla
{f} preparing

He is busy preparing for the examination. - O, sınava hazırlanmakla meşgul.

He was in charge of preparing a magazine for publication. - O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.

hazırla
concoct
hazırla
drawn up

He has drawn up a will. - O, bir vasiyetname hazırladı.

hazırla
{f} prepared

In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake. - Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.

Tom was well prepared for the exam. - Tom sınav için iyi hazırlandı.

akaryakıt harp yedeği stokları; hazırlanmış harp yedek stokları
(Askeri) petroleum war reserve stocks; pre-positioned war reserve stock
gizli ve ustaca hazırlanmış
deep laid
parçaları önceden hazırlanmış
prefabricated
soru cevap yöntemiyle hazırlanmış şey
catechism
özenerek hazırlanmış olma
elaborateness
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) TEYYAR
(Osmanlı Dönemi) MUHTAZAR
(Hukuk) MÜSTAHZAR
hazırlanmış
Favoriten