hazırlan

listen to the pronunciation of hazırlan
Türkisch - Englisch
get ready

Tom has to get ready for work. - Tom iş için hazırlanmak zorunda.

Tom wondered how many hours it took Mary to get ready for the party. - Tom parti için hazırlanmasının Mary'nin kaç saatini aldığını merak etti.

got ready
hazırla
prepare

It would be to your advantage to prepare questions in advance. - Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.

The cook prepares different dishes every day. - Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.

hazırla
{f} priming
hazırla
{f} steel
hazırla
{f} preparing

He was in charge of preparing a magazine for publication. - O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.

She is busy preparing for the trip. - O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.

hazırla
concoct
hazırla
drawn up

He has drawn up a will. - O, bir vasiyetname hazırladı.

hazırla
{f} prepared

Tom was well prepared for the exam. - Tom sınav için iyi hazırlandı.

He prepared his speech very carefully. - Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.