I'm unprepared for this.
- Bunun için hazırlıksız değilim.
They were woefully unprepared.
- Onlar ne yazık ki hazırlıksızdılar.
He failed in the examination for lack of preparation.
- Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.
Have you finished your preparations for the trip?
- Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
We must make arrangements with them beforehand.
- Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.
Tom hadn't been prepared for that.
- Tom onun için hazırlıklı değildi.
He failed in the examination for lack of preparation.
- Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.
We must make arrangements with them beforehand.
- Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.