having spots; spotted

listen to the pronunciation of having spots; spotted
Englisch - Türkisch

Definition von having spots; spotted im Englisch Türkisch wörterbuch

spotty
hep bir kalitede olmayan
spotty
eksik
spotty
benekli
spotty
çekitli
spotty
sivilceli
spotty
beneklilik
spotty
spottinesslekelilik
spotty
düzensizlik
spotty
{s} ancak ara sıra iyi olan; ancak yer yer iyi olan: Her performance was spotty. Performansı ancak yer yer iyiydi
spotty
{s} noktalı
spotty
{s} lekeli
spotty
benekli/düzensiz
spotty
{s} puanlı
spotty
{s} İng. sivilceli
spotty
{s} aynı kalitede olmayan
spotty
{s} puantiyeli
Englisch - Englisch
spotty
having spots; spotted
Favoriten